
Merhabalar, öncelikle bu yazı Elektrik Mühendisi ve Elektrik-Elektronik Mühendisi arkadaşları hedef kitlesi olarak benimseyen bir yazı olacaktır. Zira bu bölümlerden mezun, benimle aynı kaderi paylaşan bir çok arkadaşım yeni mezun elektrik mühendisinin bilmesi gerekenleri merak etmekte diye tahmin ediyorum.
Üniversiteden ilk çıktığım zamanları hatırlıyorum, tamam bir şeyler biliyordum ama gerçekten iş hayatı benim tüm öğrenilen denklemleri kullanacağım bir yer mi olacaktı emin değildim. İlk işe girdiğim 6 ay boyunca çok sıkı çalıştım, tecrübeli bir elektrik mühendisi olan proje müdürümün yanında çalıştım, aktif oldum, sorular sordum, sorumluluk aldım ve bir şekilde 6 ay içerisinde kendimi iş hayatının içinde bilgili denilebilecek bir pozisyona koymayı başarabildim.
Ben iş hayatıma Petkim Limanı inşaatında, yani büyük bir projede elektrik yapım grubunda elektrik mühendisi olarak başladım ve daha sonra da hep elektrik müteahhitlerinde devam ettim. Bu kapsamda da bir çok farklı yerin yapımında bulundum. Sizlere bir tesiste, fabrikada, binada vs. bir elektrik mühendisi hangi malzemeleri kullanır, neleri bilmesi gerekir gibi konuları aşağıda anlatmaya çalışacağım.
Benim şahsi kariyerim için sitede tanımlı ve iş başvuruları yaparken şirketleri yönlendirdiğim “Professional History” sayfama da bakabilirsiniz. Ayrıca, sizleri de CV yazmak ve profesyonel bir CV oluşturmak konusunda cesaretlendirmek istiyorum. Bu sebeple lütfen “CV Hazırlama Teknikleri / Profesyonel CV Nasıl Hazırlanır?“, “CV Hazırlama Hizmeti! (Tanıtım Amaçlı)” ve “CV Örnekleri İndir – Microsoft Word Formatında (20 Adet)” yazılarımı da, bu yazıdan sonra okumak üzere sıraya alınız 🙂
Ayrıca, neler bilmeniz gerektiği bilgisine sahip olsanız bile, hangi pozisyonlarda görev alabileceğinizi ve hangi pozisyonlarda görev almayı istediğinizi de bilmeniz gerekmektedir. Bu konuda da size öncü olması amacıyla “Elektrik Mühendisliği Dalında Profesyonelleşme” yazımı yayınlamış bulunmaktayım. Bu yazıya ve “Elektrik Mühendisliğinin Geleceği Var mı?” yazıma göz gezdirebilirsiniz.
Neyse çok uzatmayalım, gelelim konuyu anlatmaya…
1- Malzeme Bilgisi
Arkadaşlar, gördüğünüz gibi maddeleri sıralamaya başlarken, hangi formülü bilmeliyiz veya hangi hesabı yapabilmeliyiz gibi bir madde ile başlamadım. Çünkü yeni mezun bir elektrik mühendisi ilk olarak malzemeleri öğrenmelidir. İşin yapımı sırasında konuştuğunuz konular veya size sorulanlar genel olarak, malzemeler, projeler ve koordinasyon / yönetim hakkında olmaktadır.
Peki hangi malzemeleri kesinlikle bilmeliyiz veya yeni mezun elektrik mühendisi neleri bilmeli sorusuna henüz cevap alabildik mi? Hayır. Dolayısıyla artık işin içine girip sadece teknik konuşma zamanı geldi.
1.1- Yüksek Gerilim(Y.G.) Kesici Hücreleri (İngilizce Literatürde: H.V. Switchgears)
Hiç bilmeyen arkadaşlarımız için bu malzemenin aslında Alçak Gerilim(A.G.) şalterlerinden farklı olmadığını ve yine kabloları korumak adına kullanıldığını belirtmek isterim. Büyük olmalarının ve her birinin birer pano boyutunda olmalarının sebebi oluşan arkın büyüklüğü ve yüksek gerilimdeki atlama mesafeleridir.
Y.G. Kesici Hücreleri de kendi içlerinde yalıtım sınıfına göre ikiye ayrılırlar;
1.1.1 – Hava Yalıtımlı Kesici Hücreler(Air-insulated Switchgears(AIS))
1.1.2 – Gaz Yalıtımlı Kesici Hücreler(Gas-insulated Switchgears(GIS))
Ben şu ana kadarki meslek hayatımda GIS tipini liman inşaatlarımızda kullandım. Ancak belirtmeliyim ki, genel ve yaygın tercih hava yalıtımlı kesici hücrelerin kullanılmasından yanadır. Türkmenistan’da yaptığımız liman inşaatımızda GIS tercihi 110kV kesici hücreler için kullanılmıştı. Çünkü gaz yalıtımlı hücrelerde yalıtım, hava yalıtımlı hücrelere nazaran daha iyidir ve bu sayede üretilen panoların da daha küçük olması sağlanabilmektedir.
Bir diğer liman inşaatım olan Petkim Limanı’nda da yine GIS tercihi Y.G. sistemimizin Ring Sistemli olarak yapılması sebebiyle “Ring Main Unit” hücresi için kullanılmıştı. Ring Main Unit dediğimiz hücre çeşidinin genel yapısı hakkında bilgiyi “Schneider RM6” sayfasında bulabilirsiniz. Elektriğin Ring şeklinde dağıtılması her ekipmanın çift kaynaktan ve çift kablo veya baradan beslenmesi demek olup, Ring Main Unit’ler de iki kaynağı birleştirip tek çıkış sağlayan hücrelerdir.
Hava yalıtımlı kesici hücreler genel ve yaygın tercih dememize rağmen henüz onları anlatmaya geçemememiz, kesici hücre konusunun gerçekten önemli bir konu olmasından ileri gelmektedir. Hava yalıtımlı hücreler, yalıtımın direkt olarak havanın dielektrik katsayasına oranla hesaplandığı hücrelerdir. Yapısal ve standart ürün tipi olarak ikiye ayrılırlar;
1.1.1.1 – Metal Mahfazalı(Metal Enclosed) Kesici Hücreler
1.1.1.2 – Metal Clad(Çekmeceli Tip) Kesici Hücreler

Bu konuda yine yeni mezun elektrik mühendisi arkadaşlarımızın bilmesi gereken konu şudur ki, Metal Clad Kesici Hücreler daha yeni ve kompakt bir teknolojidir, çekmeceli tiptir ve kesicileri dışarıya alınabilir, bakımı nispeten daha kolaydır ancak daha pahalıdır. Dolayısıyla taahhüt işi yapan bir firmanın ilk olarak tercihi olmayacaktır. Bu yüzden, aksi kontrat şartlarında belirtilmediyse ve eğer siparişi siz veriyorsanız, metal mahfazalı tip seçmenizi tavsiye ederim.
İlgili ürünleri kendiniz de inceleyebilmeniz için, bu yıl Eaton’a satışı gerçekleşen ve üstte de resmini paylaştığım Ulusoy Elektrik firmasından link paylaşacağım. Metal Mahfazalı Hücreler için “Ulusoy HMH Serisi” ve Metal Clad Hücreler için “Ulusoy UMC Serisi” sayfalarını incelemenizde fayda olacaktır.

Hepsini bir kenara bırakırsak kesici hücrelerin kesici hücre olmasını sağlayan “Devre Kesici(Circuit Breaker) elemanını incelemek ve bilmek gerekir. Devre kesiciler, esas olarak akımın kesilmesinde görev alan, bu panonun temel bileşenidir. Tip olarak SF6 ve Vakum Devre Kesiciler olarak ikiye ayrılırlar. Bunların birbiriyle ilgili olarak üstünlükleri bulunmaktadır ve bu konu bir çok firma ve site tarafından da işlenen bir araştırma ve makale konusudur. Örnek bir yazı olarak elektrikport sitesindeki “Vakumlu ve SF6 Gazlı Devre Kesicilerin Karşılaştırılması” yazısını sizlere önerebilirim. Ayrıca bu site bir elektrik mühendisi forum sitesi gibidir ve takip etmenizi tavsiye ederim.
1.2- Transformatörler (Transformers)
Hepimizin temel olarak bildiği gibi Trafolar AC gerilim seviyesinde değişiklik yapmak için kullanılmaktadır. Birincil kullanım, hat kayıplarının önüne geçmek üzere, elektrik üretim tesislerinde gerilim yükseltici olarak kullanılmalarıdır. İkincil kullanım ise, hat sonunda yani yükün olduğu bölgede gerilim indirici trafo olarak kullanılmalarıdır. Bunların dışında ölçü trafoları vb. harici kullanımlar da vardır, ancak onları bu bölümün sonunda kısaca değinilecektir.
Trafolar hakkında bilinmesi gereken bazı temel bilgiler vardır. Bunlardan ilki, trafoların soğutma tiplerine göre birbirinden ayrılmasıdır ve aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar;
1.2.1- Kuru Tip Trafolar
1.2.2- Yağlı Tip Trafolar
Yağlı tip trafolar ise kendi arasında ikiye ayrılmaktadırlar;
1.2.2.1- Hermetik Tip Trafolar
1.2.2.2- Genleşme Depolu Trafolar
Trafolar da yeni mezun elektrik mühendisi için bilinmesi gerekenler listesinde çok önemli bir yere sahiptir ve en azından bu belirtilen sınıflar bilinmelidir.
Kuru tip trafolar, soğutmanın yağ ile sağlanmadığı trafolardır. Yağlı tip trafolarda sıcaklığın yağ üzerinden dışardaki havayla teması sağlanır ve bu şekilde soğuma sağlanır. Kuru tip trafolarda ise sargılar direkt olarak şase üzerinden dışardaki havayla temas halindedir. Bunun haricinde kuru tip trafolarda her sargı için bir soğutma fanı bulunur.

Peki yağlı tip trafolarda hermetik tip veya genleşme depolu olmasının farkı nedir? Hermetik tip trafolar fabrika ortamında basınçlandırılarak kapatılır ve hava ile temas etmezler. Bakım gerektirmezler, daha az yer kaplarlar, daha uzun ömürlüdürler fakat tabiki daha pahalıdırlar da. Genleşme depolu yağlı tip trafolarda ise nem alıcı bir kısım üzerinden hava ile temas bulunmaktadır(Aşağıdaki resimdeki turuncu kısım). Bu da zamanla nem alıcıların ve oksitlenmesi durumunda yağın bakımının yaptırılması gerektiği anlamına gelmektedir.

Trafolarda bir başka konu ise trafoların kademeli oluşudur. Her trafo kademelidir, kademe sayısı ve kontrol şekli değişebilmektedir. Öncelikle kademe ne demektir konusunu açıklayalım. Eğer ki elinizde 34,5 / 0,4 KV bir trafonuz varsa ve trafonuz + / – %1,59 gibi bir kademe değiştirici ile geliyorsa bu size trafonuzu;
….. , 33,4 / 0,4 KV , 33,95 / 0,4 KV
35,05 / 0,4 KV , 35,6 / 0,4 KV , …..
kademelerine ayarlayabilme olanağı tanır. Dolayısıyla eğer gelen geriliminiz 33,4 KV seviyesine düşmüşse bile %1,59 fark ile 2. kademede kullanılması halinde çıkış geriliminiz yine 0,4 KV olacaktır.
Şunu da belirtmek lazım ki kademeler, eğer otomatik kademe değiştirici gibi bir sisteminiz yoksa, elektrik kesintisi ve topraklamayı müteakiben değiştirilebilir.
Bunların hepsini bir kenara bırakırsak trafolar aynı zamanda ölçüm işlemleri için de kullanılır ve bu da önemli bir konudur. Zira akım trafoları ve gerilim trafoları olarak ikiye ayrılıp akım ve gerilim değerlerini okuyan bu trafolar ölçüm istediğiniz her alanda kullanılacaktır. Akım trafoları X/5 A veya X/5/5 A şeklinde, gerilim trafoları da X/100 V şeklinde nitelendirilir. Akım trafolarında gördüğünüz 5 kısımları sekonder sayısını belirtmekte olup, ne kadar çıkış ihtiyacı varsa ona göre belirlenmektedir.
1.3- Dağıtım Panoları
Aslında farketmiş olabilirsiniz ki bir sisteme göre sıra ile ilerliyorum. Trafo ile 0,4KV seviyesine düştükten sonra artık bir dağıtım panosuna bağlantı yapılmalı ve buradan da alt panolara ve yüklere dağıtılmalıdır. Bir elektrik projesi için elektrik mühendisi, trafodan dağıtım panosuna bağlantı yapılması için Busduct sistemi veya kablo kullanabilir. Busduct sistemi için detaylı açıklama yapmayacağım ancak sizleri inceleyebilmeniz adına “EAE Busduct” sayfasına yönlendireceğim. Bunun saha imalatını, aslında yukardaki İran Tesar trafo saha montaj resmimde de görebilmektesiniz.
Dağıtım panoları sabit, çekmeceli, plug-in veya dikili tip, duvar tipi gibi ayrımlarla tanımlanabilir. Ancak ana olarak dağıtım panolarıyla ilgili onların formlarını ve iç dizaynını yapmayı bilmelisiniz. Ekstra olarak yine şunu da belirtmek gerekir ki, her elektrik mühendisi pano projelerini okuyabilmelidir.
Panoların formlandırmalarıyla ilgili standartta yer alan tanımları aşağıda paylaşıyorum;

1.4- Motor Sürücüler – Inverterler (VFD-VSD)
Özellikle endüstriyel tesislerde veya bunların yapımında çalışıyorsanız, bu konuyu iyi bir şekilde bilmeniz gerekmektedir. Örneğin ben bir otomasyon firmasında çalışan elektrik mühendisi olarak bu ekipmanı bilmeden işimi sürdüremiyorum, hatta ister istemez uzmanlaşmış durumdayım. Motor sürücü yani motor drive dediğimiz ürünler İngilizce Literatürde Variable Frequency Drive(VFD) veya Variable Speed Drive(VSD) olarak geçmektedir ve bu tanımlarını bilmekte yarar vardır.
Inverterler motorların istenen frekansta ve hızda çalıştırılmasına imkan verir. Bu aynı zamanda da motorun kalkışının daha yumuşak olmasını sağlar. Bir regülatör şeklinde görev yaparak motora sürekli ve düzgün gerilim gönderilmesi de bir başka avantajıdır. Inverter lafı normalde bildiğiniz gibi evirici yani DC/AC çeviriciye denk gelmektedir, ancak bu, motor sürücü olarak bahsettiğimiz inverterlerin DC ile beslendiği anlamına gelmemektedir. DC/AC çevirici, bahsettiğimiz ürünlerin sadece bir parçasıdır.
Inverterlerin en kötü özelliği ise üst istasyonlarında harmonik akımı ve gerilimi yaratmalarıdır. Bu harmoniklerin bazı motorlara zarar verebilecek boyutlara ulaşabilecekleri unutulmamalı ve hassas durumlarda Low Harmonic tipi inverterler kullanılmalıdır. Inverter kullanımlarında motorun beslenmesi konusunda eğer bir sorun yaşarsanız, filtre kullanılması gerekebileceği de aklınızda bulunsun.
Sizleri, yine örnek inverter incelemesi için “ABB ACS880” serisinin sayfasına aktarıyorum. Bu inverterler A.G. inverterlerdir, Y.G. inverterler için lütfen diğer modellere bakınız.

Resimde gördüğünüz inverterlerin kapakları çıkmış halde, mor kablolar Profibus kablosu, aşağıdaki metal kutu fren direnci ve diğer metal aksamlar ise du/dt filtrelerdir.
1.5- Kablo Kanalları ve Boruları
Burada kablo kanalları olarak bahsettiğim şey aslında genel olarak kablo tavası, kablo merdiveni ve tel tava olarak belirtilen kanallardır. Borular ise, üstyapıda EMT, IMC, PVC ve Spiral Boru olarak, altyapıda ise HDPE koruge ve sert koruge olarak belirtilir. Konuları iki ayrı başlıkta inceleyeceğim.
1.5.1- Kablo Kanalları(Cable Ducts)
Kablo kanallarının örnekleri için sizi sevdiğim bir marka olan Tekom-Puk’ un sitesine yönlendireceğim: “Tekom-Puk Kablo Kanalları” . Siteden kesit aldığım resmi de aşağıda paylaşıyorum.

Bu kısımda belirtilen delikli tip kablo kanalı(tavası) İngilizce literatürde “perforated type cable tray” ismiyle anılmaktadır ve biz uygulamalarımızda daha çok data, kontrol, enstrüman ve A.G. kabloları gibi merdiven tavada kullanıldığında sarkabilecek kablolar için bu tavaları kullanmaktayız.
Merdiven tipi kablo kanalının avantajı daha çok havalandırmaya uygun olmasıdır ve mümkün olduğunca güç kabloları için seçilmeye çalışılır. İngilizce literatürde “Cable Ladder veya Ladder Type Cable Duct” olarak anılır. Özellikle elektrik binalarındaki galerilerde kullanımı çok yaygındır.
Tel tipi kablo kanallarını da bir kere şahsi olarak kullandım. Görünüş olarak güzel, havalandırma olarak güzel, işçiliği kolay fakat fiyat olarak yüksek bir ürün olarak ön plana çıkmaktadır ve diğer ürünlere göre mekanik olarak dayanıksızdır. İngilizce tanımı farklı şekillerde yapılabiliyor ancak “Wire Type Cable Tray veya Basket Tray” olarak daha çok duyduğumu söyleyebilirim.

1.5.2- Kablo Muhafaza Boruları
Kablolar her türlü ortamda tavalar veya kablo kanalları ile devam edemezler. Sistemin içinde kablo kanalları varsa bile son bağlantılardan önce borular tercih edilir. Bazı durumlarda ise kablo kanalları hiç olmaz ve sadece borularla tüm yol gidilir.
Bu borulamalar yapıldıkları yere göre altyapı borulamaları ve üstyapı borulamaları olarak ikiye ayrılırlar. Altyapı boruları, yer altında olan, üstyapı boruları, yer üstünde yani bina içlerinde olan borulardır. Bir de bunlara ek olarak esnek borular olarak spiral boruları değerlendirebiliriz. Bu konuya da 3. ve son konu olarak değineceğim.
Öncelikle üstyapı borularından bahsetmek istiyorum. Bu borular kullanım durumu bakımında sıvaüstü ve sıvaaltı olmak üzere ikiye ayrılırlar. Sıvaaltı kullanılan boruların hepsi plastik bazlıdır, bu bölgelerde metal boru kullanılmaz. Sıva üstü borularda ise plastik veya metal kullanımı sizin tercihiniz olacaktır. Elektromanyetik ortamlarda metal kullanımını çok da önermiyorum, çünkü bu sefer boruları topraklamak zorunda kalırsınız.
Sıvaaltı borularında esas dikkat edilmesi gereken halogen free ve alev yayma durumlarıdır. Bu konularda sizin çok da yorum yapmanıza gerek kalmaz, çünkü şartnameler zaten istediklerini belirtirler.
Sıvaaltı boru imalatında, haliyle borunuz sıvanın altında kalacağı için, en son geldiğiniz noktada bir anahtar veya priziniz varsa sıva atıldığında dışarda kalacak şekilde buat kutusu atmanız gerekmektedir. Ancak bu şekilde, kablo çekerken imalatınızı tamamlayabilirsiniz.
Sıvaüstü boru imalatı konusuna gelirsek, bu boruları plastik veya metal seçebilirsiniz. Metal seçerseniz EMT(Electrical Metallic Tubing), IMC(Intermediate Metal Conduit) ve RMC(Rigid Metal Conduit) seçenekleriniz bulunmaktadır. Bunlardan en ince ve dayanıksız olanı EMT borudur. IMC orta seviye dayanıklı boruyu, RMC ise mukavemeti yüksek boruyu tanımlar. Bu şekilde ortamdaki mekanik darbe olasılığına göre borunuzu seçebilirsiniz. Plastik seçecek olursanız da, darbelere dayanıklılık değerleri Newton cinsinden yazılacaktır, bu değerlere bakarak seçiminizi yapabilirsiniz.
Altyapı borularının saha imalatı genelde inşaat şirketleri tarafından yapılır. Ancak bu konuya da değinmek istiyorum, çünkü elektrik işlerinin devam edebilmesi adına boru sayılarının elektrik grupları tarafından kontrol edilmesi gerekecektir. Elektrik borularının dizaynı yapılırken, standarda göre, boruların en fazla %60’ının kablolar tarafından doldurulmasına dikkat edilmelidir.
Altyapıda genellikle normal HDPE boru kullanılmakla beraber, isteğe ve ortam şartlarına göre sert koruge boru da kullanılabilir. Burada önemli olan, bunların kullanım şartlarıdır. Örneğin, eğer borunun etrafını tamamen beton blok ile kaplayacaksanız, sert koruge kullanmak size ekstra maliyet yaratacaktır.
Gelelim ek olarak belirtilmesi gereken esnek borulara. Bunların ismi iş dilinde spiral boru olarak geçer. Yine çelik, plastik gibi farklı çeşitleri bulunmaktadır ve darbe tehlikesi durumuna göre seçilmektedir. Spiral boru kullanımında amaç motor kutusuna kadar, kablo açıkta kalmadan, ilerleyebilmektir. Tüm yolu kablo kanalları ile de gelseniz, delip spiral boru ile devam etmelisiniz, boru ile de gelseniz, muf kullanarak spiral boruya geçmelisiniz.
Yine aynı şekilde tesisat borularını “Canlar Boru/Ürünler” kısmından inceleyebilirsiniz.

1.6- Kesintisiz Güç Kaynakları ve Redresörler
Eğer bir sistem kuruyorsanız; hassas, önemli ve enerjisi kesilmemesi gereken cihazlarınız olacaktır. Sisteminizde bunlar için Kesintisiz Güç Kaynağı kullanmanız gerekmektedir. İngilizce literatürdeki adı Uninterrupted Power Supply(UPS) olmasından dolayı ismi UPS olarak geçmektedir.
Redresörler ise, sizin sisteminiz AC şebekeye bağlı olduğu için, sistemdeki DC enerji gerektiren tüm yükleri beslemek üzere tedarik edilen ürünlerdir. İngilizce literatürdeki adı Rectifier yani doğrultucudur. Redresörler genellikle sistemde; Kesici hücrelerde, inverterlerde, kompanzasyon panolarında vs. bulunan DC motorları ve yükleri beslemek için kullanılır.
Türkiye’de bu konuda önde gelen markalardan birisi, benim de şahsi olarak çalıştığım İnform’dur ve Legrand’a bağlı bir kuruluştur. “Inform UPS” ve “Inform Redresör” sayfalarından ilgili ürünleri inceleyebilirsiniz.
Bu arada bu cihazlar tabiki tek başlarına o kesintisiz enerji ihtiyacımızı karşılamıyorlar. Bu cihazların kendi içlerinde, yüküne de bağlı olarak, en fazla 20-30dk’ lık enerji kapasitesi bulunmaktadır. Bu sebeple bu cihazlarda sistemdeki toplam yüke göre kaç saat dayanması istendiği sipariş esnasında belirtilmelidir. Tasarım ve ekipman yerleşimi sırasında da bu sebeple, UPS ve Redresör ile birlikte gelecek bir Akü Kabini ve aküler düşünülmelidir.
Akü kabini ve aküleri de “Inform Akü” sayfasından inceleyebilirsiniz.
1.7- Kablolar
Şimdi kablolar kısmında kalkıp da size kablonun ne olduğunu anlatacak değilim her elektrik mühendisi bunu zaten bilir 🙂 Hatta benden de iyi biliyorsunuzdur eminim. Benim anlatacağım kısımda uygulamada seçim yaparken dikkate alabileceğiniz bazı şeyler var. Mesela bazı kodları ve kabloları bilirseniz, tanırsanız daha rahat seçim yapabilirsiniz.
Malzemeleri tanımlamaya geçmeden önemli bir konuyu da belirtmek lazım. Bir elektrik mühendisi öncelikle akım taşıma kapasiteleri ve indirgeme faktörlerini bilmelidir. Bu şekilde kullanacağı kabloları kendisi hesaplayabilir. İnanın bana, bazı durumlarda sizden ayaküstü konuşurken kablo kesiti seçmenizi dahi isteyecekler.
Öncelikle kablolar yapı bakımından tek damarlı ve çok damarlı olarak ikiye ayrılırlar. Bu seçim konusunda herhangi bir şey öneremem, çünkü teknik olarak tek fark deri etkisinin çok damarlı kablolarda daha az olmasıdır.
Piyasada NYA, NYAF, NYM, TTR gibi tanımlar duyabilirsiniz, bunlar genelde ev veya alet işleri yapan elektrikçilerde duyulan tanımlardır. Benim gibi yapım projelerinde çalıştığınızda bu tür kablolardan yalnızca başka bir ihtimalimiz kalmadıysa kullanılır. Genelde bizim kullandığımız kablolar; 2XSY, NYCY, NYY, N2XY, N2XH, LIYCY, CAT6, Profibus, Profinet kabloları olmaktadır.
Genel hatlarıyla belirtmeliyim ki, 2XSY kabloyu yüksek gerilim uygulamalarında kullanmaktayız. NYY, N2XY ve N2XH kabloları proje şartnamesine göre seçilmektedir. PVC kablo isteniyorsa NYY, XLPE kablo isteniyorsa N2XY, XLPE ve halogen free kablo isteniyorsa N2XH kullanılır. N2XY ve N2XH kabloları güç kablosu olarak kullanılır, ancak NYY kablo hem güç hem de kontrol kablosu olarak kullanılabilir.
Genelde biz kontrol kablolarındaki seçimimizi ortam şartlarına göre yapmaktayız. Eğer ortam nemli, pis vb. bir ortam değilse, olabildikçe manyetik etkileri ortadan kaldırmak için kabloyu LIYCY seçmekteyiz. Ancak ortamımız nemli, pis, toprak altı vs. gibiyse seçimimizi NYY tip kablodan yana kullanmalıyız. Eğer hem ortam şartlarından dolayı NYY kullanmamız gerekiyor, hem de elektromanyetik etki bekliyorsak da, NYCY tipine dönmekteyiz. Bu sayede bilgi akışı daha sağlıklı bir şekilde sağlanabiliyor.
CAT6 kablo zaten bildiğiniz Ethernet kablosu, yani bilgisayarlarımıza bağladığımız internet kablosu. Zaten bir çok bilgi iletişim cihazı, röle, analizör vb. CAT6 girişini üzerinde barındırır. Dolayısıyla ethernet kablosuyla haberleşmek yapılabilecek en mantıklı şey oluyor. Özel Modbus RS485 kabloları falan da piyasada mevcut, ancak fazlasıyla pahalı oluyor.
Profibus, Profinet kablolarına gelince; bu kabloları belki de mesleki hayatınızda hiç görmeyebilirsiniz. Ancak biz endüstriyel otomasyon işi yapmakta olduğumuz için bunları bilmek durumundayız. Buraya sadece yazıyorum ki araştırın 🙂 Otomasyon işiyle alakalı kablolardır.
Kablo iletkenlerini mesleki hayatınızda; bakır, alüminyum, kalay kaplı bakır, nikel kaplı bakır vb. tanımlarla görebilirsiniz. Burada bilmeniz gereken şey şu ki, bakır yerine alüminyum kablo kullanırsanız kesitleriniz artacaktır. Ayrıca kullanacağınız alüminyum kablolar, eğer son bağlantı yerinde bakır bir baraya bağlanacaksa kablo başlıklarının buna göre seçilmesi gerekecek ve daha pahalı olacaktır.
Kalay kaplı bakır, korozyona normalden daha açık olan ortamlarda; nikel kaplı bakır da normalden daha sıcak olan ortamlarda saf bakır yerine tercih edilmektedir.
1.8- Yardımcı Ürünler ve Bağlantı Ürünleri
Bu kısımda kablo başlıkları, kablo rakorları, kablo klipsleri, lokal kontrol kutuları, makaronlar ve güvenlik ekipmanlarından bahsedeceğim. Çünkü, bunlar da bilmeniz gereken diğer yan ürünlerdir. Eğer bir proje için, özellikle de siparişleri siz veriyorsanız, bunların düşünülmesi ve sayılarının çıkarılması gerekmektedir.
Kablo başlıkları Y.G. başlıklar ve A.G. başlıklar olarak ikiye ayrılır. Yüksek gerilimde başlıklara ek olarak muf uygulanır. Alçak gerilimde ise yalnızca başlık yapılır, hatta daha küçük kesitlerde yüksük denilen sadece kablonun dağılmamasını sağlayan başlıklar kullanılır. Y.G. başlık örnekleri için de “Raychem Kablo Başlıkları” sayfasına bakabilirsiniz. A.G. başlıkları, yani normal başlıklar için de “Şafak Elektrik Kablo Başlıkları” sayfasına bakabilirsiniz.
Kablo rakorları, boru veya kablo ile bir yerlere giriş veya bir yerlerden çıkış yapacaksanız yalıtımı sağlamak için kullanılır. Kablo klipsleri ise, kablo çekimi yapıldıktan sonra kabloları sabitleme için kullanılır. Makaron diye bahsettiğimiz ürün de, kablonun yalıtkanında herhangi bir tamir edilebilir küçük hasar oluşursa, üzerine giydirip ısıtarak tamir yapabileceğiniz bir üründür.
Lokal kontrol kutuları, eğer sisteminiz otomasyon ve kontrol içeren bir sistemse kullanılır. Kontrol gerek Scada’dan gerekse pano üzerinden yapılıyor olsun, lokal kontrol kutusu da kullanılıyorsa amacınız hem ünitenin yanındayken de kontrolü elinizde tutmak, hem de herhangi bir inceleme veya bakım amacı olması durumunda güvenlik amaçlı olarak kullanmaktır.

Güvenlik ekipmanları denildiğinde de, akla direk olarak uyarı işaretleri gelmesine rağmen, trafoların ve hücrelerin bulunduğu yerlerde maske, izole sehpa, izole eldiven, izole ayakkabı, enerji ölçüm ve topraklama cihazları da anlaşılmalıdır. Çoğu elektrik mühendisi dikkat etmese de bunlar işletme açısından önemli malzemelerdir.

2- Proje Çizme&Okuma ve Program Bilgisi
Saha elektrik mühendisi, proje mühendisi, teknik ofis mühendisi vb. olmanız hiç farketmez 7’den 70’e tüm mühendislerin asli görevi projeleri okuyabilmektir. Çünkü herhangi bir projenin okunamaması veya kafalar karışması durumunda ilk müracaat edilecek kişi sizsiniz ve sizin bir şeyleri okumayı bilmemek gibi bir lüksünüz yok 🙂
2.1- Program(Software) Bilgisi
Öncelikle program bilgisi ile başlayacağım. Bir mühendis olarak AutoCAD bilmeniz zaten İngilizce bilmeniz gibi vazgeçilmez bir gerekliliktir. Zira tüm genel çizim projeleri AutoCAD ile yapılmaktadır. Gereken bir diğer program da EPlan programı olacaktır. Özellikle Avrupa’da çok yaygındır ve EPlan Mühendisi diye pozisyon bile açılmaktadır. Türkiye’de de çok kullanılmakla birlikte, bizim ülkemizde yalnızca pano tasarımı için kullanılmaktadır.
Bu iki program gerçekten önde geliyor. Bunları bir kenara bırakırsak da, sistem tasarım programı olan ETAP programı ve aydınlatma hesap programı olan Dialux programı da bilinmesi gerekenler listesinde yer almaktadır.
PLC programlama dilinin bilinmesi gerçekten önemli bir durum, ancak bunu alelade bir şirkette kullanamazsınız. PLC programlama ve yazılım bilen arkadaşlarımın otomasyon ve kontrol firmalarına başvurması gerekmektedir, değerlerini orada bileceklerdir.
Ek olarak, 3D modelleme programları size çok büyük artı katacaktır. Yine Avrupa sistemi üzerinden bahsedersek, Revit tüm Avrupa’da çok büyük ilgi görmektedir. Ancak ben şahsi olarak Google SketchUp kullanıyorum ve çok memnunum 🙂
2.2- Proje Çizme&Okuma
Herhangi bir proje ekibine dahil olduğunuzda projenin elektrik kısmında görebileceğiniz bir takım proje başlıkları ve çeşitleri vardır. Bu bölümü bunları size kabaca anlatmak ve bilmeniz gereken ayrıntıları belirtmek adına ayırdım.
Eğer yaptığınız proje açık bir saha veya bir tesis ise tahmini olarak göreceğiniz proje başlıkları şunlar olacaktır;
- Yüksek Gerilim Tek Hat Şeması
- Alçak Gerilim Tek Hat Şeması
- Küçük Güç ve Aydınlatma Tek Hat Şeması
- Dış Aydınlatma ve Saha Aydınlatması Yerleşim Planı
- İç Aydınlatma Yerleşim Planı
- Elektrik Altyapı Kanalları Yerleşim Planı
- Elektrik Üstyapı Kablo Kanalı Yerleşim Planı
- Topraklama ve Yıldırımdan Korunma Planları
- Kontrol, Data, Scada vs. Saha Yerleşim Planları
- CCTV, Wi-Fi, Access Point vs. Saha Yerleşim Planları
Projenin büyüklüğüne veya tercihlere bağlı olarak yukarıdaki projeler tek proje veya birden fazla proje olabilirler. Özellikle iç aydınlatma, kablo kanalları ve topraklama planlarında bazı detaylar verilmesi gerektiğinden daha çok bölünme yapılıp bir kaç projeden oluşması beklenir.
Eğer yaptığınız proje bina, residans, gökdelen veya iç tesisat ile alakalı bir proje ise de tahmini olarak göreceğiniz proje başlıkları şunlar olacaktır;
- Temel Topraklama, Topraklama ve Yıldırımdan Korunma Planları
- Kablo Kanalları/Boruları Yerleşim Planı
- Küçük güç ve Aydınlatma Tek Hat Şeması
- Yangın Alarm ve Acil Anons Sistemi Planları
- Mekanik Ekipman Güç Dağıtım Planları
- Aydınlatma Planları
- Telefon, Data, IP TV vs. Sistemleri Planları
- Güvenlik, CCTV ve Kartlı Geçiş Sistemi vs. Planları
Yine bina inşaatlarında da Yüksek Gerilim Tek Hat Şeması ile falan karşılaşabilirsiniz, ancak bunun için binanın gerçekten iyi güç tüketen bir yer olması gerekmektedir. O kadar ki kayıplar çok büyük olacağından binanın beslemesi Yüksek Gerilim ile yapılsın ve içeriye trafo konulsun. Alışveriş Merkezleri bu konuya örnektir, her alışveriş merkezinin içinde kendine ait bir trafo ve sorumlu elektrik mühendisi bulunur.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, her projede Lejant(Legend) denilen bir kısım olur ve proje içinde çizilen imgelerin tanımı bu kısımda yapılır. Projeyi okurken bu kısımı kullanmak gerekir.
Şimdi bazı konularda bilgiler vermek için alt başlıklar açacağım.
2.2.1- Tek Hat Şeması Nasıl Okunmalıdır?
Tek Hat Şeması genelde tamamen güç beslemesi ile ilgili olup, son yüke kadar tüm gidişleri gösterir. Genelde diye söylememin sebebi, bu tek hat şeması içinde mekanik kilitlemeler ve elektriksel kilitlemeler veya alt/üst istasyonlar arasındaki bilgi akışları da çizilebilir.
Neyse, konuyu dağıtmayalım. Tek Hat Şemasının en üst kısmında enerjinin kaynağı, en alt kısmında ise son yükler bulunur. Aşağıdan yapılan çizimler o birimden çıkış olduğunu, üstten yapılan çizimler de o birime giriş olduğunu belirtir. En basit haliyle aşağıdaki çizimi inceleyelim;

Üst taraftaki trafonun yıldız bacağı 400V olup, mevcut iç ihtiyaç panosu trafonun sekonderinden beslenmektedir. Tam görünmese de mevcut iç ihtiyaç panosunun 3x250A’ lik bir şalteri bulunmakta ve yeni sistemin enerjisi bu şalterden sağlanmaktadır.
Mevcut İç İhtiyaç Panosunun sınırları mavi diktörtgen ile gösterilmektedir. Alınan kesit alttaki panonun tamamını göstermemesine rağmen, gördüğünüz gibi 3x160A, 3x25A, 4-6,3A bilgileri bulunmaktadır ve bunlar panonun içindeki mevcut şalterlerdir. 3x yazan kısımlar 3 fazlı beslemeler için kullanılmaktadır.
Ayrıca burada bilgi eksikliğinden dolayı trafo ile mevcut iç ihtiyaç panosu arasındaki kablo belirtilmemiştir ama belirtilmesi gerekmektedir.
2.2.2- Topraklama Planları Tasarımı
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki topraklama konusu elektrik mühendisliğinin en önemli konularından birisidir. Hem can güvenliği için çok önemlidir, hem de aslında topraklama sisteminin seçimi sizin ana malzemeniz olan kabloların siparişini etkileyecektir.
Öncelikle piyasada dolaşan bilgileri size vereyim; herhangi bir yerde topraklama varsa, toprak direncinin 1 Ω’ dan düşük olması beklenir. Ancak olaya güvenlik açısından bakıldığında ise 50V ve üstü insanın dokunması ve çarpılması açısından tehlikeli olduğu için hesabın buna göre olması gerekmektedir.
Topraklama sistemlerinde çeşitli uygulamalar vardır ve bu uygulamalardan hangisinin kullanılacağı şartnamelerde belirtilmelidir. Bu uygulamalar ana başlık olarak;
- TT Sistem
- TN Sistem
- IT Sistem
şeklinde: TN Topraklama uygulamasının kendi içinde ise;
- TN-C Sistem
- TN-S Sistem
- TN-C/S Sistem
olarak ayrılmaktadır.
Bu sistemlerin hepsini detaylı bir şekilde burada anlatmayacağım ama yine sizleri topraklama ve yıldırımdan korunma konusunda birlikte çalıştığımız Yılkomer’in “Yılkomer Topraklama Tipleri ve Dağıtım Şebekeleri” web sayfasına ileteceğim. Aynı şekilde firmanın sitesinde, “çözümlerimiz” sekmesinden firmanın ürünlerine de göz atarak bilgi sahibi olabilirsiniz.
Gelelim bu sistemlerin bizi ilgilendiren kısımlarına, TN-C sistemde koruma iletkeni ile nötr iletkeni ortaktır. Yani 3 Faz + 1 Nötr/Topraklama damarı olmalı ve 4x…mm2 kablo kullanılmalıdır.
TN-S sisteminde ise koruma iletkeni nötr iletkeninden ayrıdır. Bu durumda sistemde 3 Faz + 1 Nötr + 1 Toprak damarı olmalı ve 5x…mm2 kablo kullanılmalıdır.
Artık projelerde çok fazla TT sistem kullanılmadığını ve benim de IT sisteme hiç denk gelmediğimi düşünürsek şartnamelerde TN sistem uygulanacağı %95 olasılıktır. Kablo listeleri belirlenmeden önce de bu konu titizlikle okunmalı ve seçeceğiniz kablonun örneğin 4x4mm2 mi yoksa 5x4mm2 mi olacağından emin olunmalıdır. Zira ikisinin arasındaki fiyat farkı azımsanacak bir fark değildir ve örneğini aşağıda NYY üzerinden vermeye çalıştım;

Bu arada bilgi olarak verelim; C ve S ifadeleri İngilizce literatürdeki “Combined” ve “Seperated” kelimelerinden, TN ise “Terrestrial Neutral” açılımından gelmektedir. Aklınızda kalması için güzel olabilir 🙂
2.2.3- Kablo Kanalları ve Boruları
Kablo kanalları olarak belirttiğimiz kısmın kablo tavası ve merdivenleri olduğunu yukarıda malzemeler kısmında belirtmiştik. Peki bu kablo kanalları yan yana veya üst üste döşenebilir mi? Elbette döşenebilir, ancak tasarım aşamasında bilmek gerekir ki, standarda göre kablo tavaları eğer üst üste konulduğunda, manyetik etkilerden kaçınmak adına, araya 30cm bir mesafe konulması gerekmektedir.
Kablo kanallarının boyutları, öncelikle içinden geçecek kablolara göre belirlenmektedir. Tasarım aşamasında belli olan bu kabloların hepsi kanala yerleştirildiğinde ise %25 ekstra boşluk bırakılarak ilgili kablo kanalı seçilmelidir. Örnek olarak aşağıdaki çizimimi görebilirsiniz;

Spare diye belirtilen kısım İngilizce literatürde yedek anlamına gelmektedir.
Yine aynı şekilde boru hesabı yapılırken de hacim hesabından gidilmelidir. Her kablonun datasheet ve kataloglarda dış çap bilgisi verilmektedir. Bu bilgiden giderek hacmini bulabilirsiniz. Yine aynı şekilde boruların da hacmi hesaplanmalı ve geçirilecek tüm kabloların hacimleri toplamının, geçeceği borunun en fazla %60’ını kaplaması gerekmektedir.
2.2.4- Elektrik Konusu Dışındaki Projeler
Haliyle proje yapım işinin içinde olduğunuzda, İnşaat müteahhiti ve Mekanik müteahhiti ile eş zamanlı çalışmak ve onların bir takım projelerini okuyabilmek zorunda oluyorsunuz. Örneğin, bir mekanikçi ile birlikte bir otel yapıyorsunuz. Onun koyacağı klimalardan önce sizin oraya duvarın içinden kablo götürmeniz gerekecektir, dolayısıyla açıp mekanik projelerinden klimaların yerleşimine bakmanız gerekecektir.
Aynı şekilde otomatik sistemlerde, mesela BMS(Building Management System) ile yönetilen binalarda otomatik olarak açılıp kapanması istenen sistemler olabilir. Böyle durumlarda kelebek vanalar veya başka otomatik ve motorlu sistemler devreye girecektir. Bunların mekanik projelerinden incelenip, elektrik ihtiyaçlarının karşılanması elektrik grubundan beklenir.
Tüm inşaat ve mekanik projelerini okuyabilmeniz tabiki de en istenen şey. Ama özellikle bizim yaptığımız tarz endüstriyel işlerde özellikle P&ID ve PFD ismiyle anılan projeleri okuyabilmeniz çok büyük artı olacaktır.
P&ID, “Process and Instrumentation Diagram” anlamına gelmektedir. İşletmeyi bilmek ve enstrümantasyonu çözebilmek de endüstriyel otomasyon projelerinin önemli bir parçası olduğu için bu diyagramları okuyabilmek sizi 1 değil 10 adım öne geçirir.
PFD, “Process Flow Diagram” demektir. P&ID ile aynı amaca hizmet eder ancak biraz daha basit ve detaysız halidir.
3- Uluslararası Standart Bilgisi
Öncelikle belirtmeliyim ki, ben işe başladığımdan beri uluslararası projelerde çalışıyorum. Eğer siz de biraz şanslıysanız bu ortamda bulunursunuz. Çünkü gerçekten farklı kültürler tanımak ve farklı ortamlarda çalışmak insanı geliştiriyor. Ayrıca uluslararası işler, ulusal işlere kıyasla bir nebze daha usulüne uygun yapılıyor 🙂
Türkiye’de ve Avrupa’da tanınan başlıca standartlar TSE, EN, BS, VDE, ISO ve IEC’dir. Bu standartlarda açıkça değinilmemiş konularda NEC, ANSI, NFPA gibi Amerika standartlarına da başvurulabilmektedir. Elektrik işlerinde ana kullanılan uluslararası standard IEC’ dir. Zaten kurumun isminin açılımı ” International Electrotechnical Commission” olarak geçmektedir ve kurum yalnızca elektroteknik standartları yaratmaktadır.
İşi standardına uygun şekilde yapmak, edinmemiz gereken bir alışkanlıktır. Sizlere de tavsiyem Türk usulü kulaktan duyma bilgilerle işinizi sürdürmek yerine, işi standartlardan öğrenmek olacaktır. Tüm standartların bulunduğu liste için sizi “Muayene.com/standartlar” sayfasına iletiyorum.
Benim öğrenilmesini biraz daha gerekli gördüğüm standartlar listesini de aşağıda bulabilirsiniz;
- IEC 60076 Power transformers
- IEC 60204 Safety of machinery
- IEC 60364 Electrical installations of buildings
- IEC 60439 Low voltage switchgear and controlgear assemblies
- IEC 60502 Power cables with extruded insulation and their accessories for rated voltages from 1 kV (Um = 1,2 kV) up to 30 kV (Um = 36 kV)
- IEC 60529 Degrees of protection provided by enclosures (IP Code)
- IEC 60598 Luminaires
- IEC 60617 Graphical symbols for diagrams
- IEC 60726 Dry-type power transformers
- IEC 60793 Optical fibres
- IEC 60801 EMI and RFI Immunity
- IEC 61000 Electromagnetic compatibility (EMC)
- IEC 61010 Safety requirements for electrical equipment for measurement, control and laboratory use
- IEC 61025 Fault tree analysis
- IEC 61084 Cable trunking and ducting systems for electrical installations
- IEC 61131 Programmable Logic Controllers
- IEC 61346 Industrial systems, installations and equipment and industrial products – Structuring principles and reference design
- IEC 61400 Wind turbines
- IEC 61439 Low-Voltage switchgear and controlgear assemblies
- IEC 61537 Cable management – Cable tray and cable ladder systems
- IEC 61730 Photovoltaic modules
- IEC 61936 Power installations exceeding 1 kV AC
- IEC 61950 Cable management systems – Specifications for conduit fittings and accessories for cable installations for extra heavy-duty electrical steel conduit
- IEC 62271 High-voltage switchgear and controlgear
- IEC 62305 Protection Against Lightning
- IEC 62502 Analysis techniques for dependability – Event tree analysis (ETA)
Sizlerin de anlayabileceği üzere, farklı konulardaki standartları da üstte belirtmeye çalıştım. Kendi ilgi duyduğunuz veya çalıştığınız alana uygun olan standartlar üstünden gitmenizi tavsiye ederim.
Bu kısma kadar, sanırım 20 sayfaya yakın yazı yazmışımdır. Umarım okuyanları sıkmayacak ve onlara bir şey katacak bir post oluşturduk 🙂 Arkadaşlar bilgi paylaştıkça çoğalır, herkes bilgili olsun, herkes bilgisini paylaşsın.
Bu gönderinin içeriği, sizlerin yorumlarına, isteklerine ve önerilerine göre güncellenecektir. Amacımız, üniversiteler tarafından açık bırakılan bazı konulara değinmektir. Herkesin beğenisinin değil, hayatlarına dokunabilip araştırmaya itebildiklerimin peşindeyim.
Bunlara da bakmak isteyebilirsiniz;
- Oyun Bilgisayarı Toplamak : 4000 TL’ye / 6000 TL’ye / 8000 TL’ye
- En İyi Televizyonlar : 3000 TL’ye / 4000 TL’ye / 5000 TL’ye
- En İyi Telefonlar : 1000 TL’ye / 2000 TL’ye / 3000 TL’ye
- CV Hazırlama Teknikleri – Profesyonel CV Nasıl Hazırlanır?
- Ücretsiz Sertifikalı 85 Ad. Coursera Kursu
- Vakit Geçirmelik En Güzel PC Oyunları
Sağlıcakla kalın.
eline, bilgine sağlık. Harika bir yazı olmuş
Teşekkür ederim dostum 🙂 Eminim bir çok eksik veya değinmediğim nokta var ama yine de okumana sevindim 🙂
Harika bir yazı olmuş Serdar Bey. Bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmaya devam etmeniz dileğiyle. 🙂
Çok teşekkür ederim. Devam etmeye niyetliyim 🙂 Eksik gördüğünüz herhangi bir nokta varsa, onu da belirtirseniz sevinirim. Eksik kalan noktalar için ikinci yazıyı hazırlama niyetim var.
Teşekkürler Serdar, güzel ve yol gösterici bir çalışma olmuş.
Ben teşekkür ederim Fırat abi yazıyı okumana sevindim 🙂
Teşekkürler. Çok güzel bilgi paylaşımı olmuş.
Rica ederim, çok sağolun.
Emeğiniz için çok teşekkür ederim. aydınlatıcı bilgiler vermişsiniz.
Rica ederim Yücel Bey. Biraz yardımcı olabildiysem ne mutlu bana. Yorum yaptığınız için ben de teşekkür ederim.
Merhabalar Serdar Bey; Öncelikle yazdığınız yazıyı sonuna kadar soluksuz şekilde okudum . Yeni mezun bir elektrik mühendisi olarak okulda öğrendiğim bilgiler hep havada kaldığını hissediyorum. Yazınız ile aklımdaki bazı sorulara cevap bulduğumu belirtmeliyim. Emeğiniz ve ayırdığınız vakit için teşekkürler. Umarım tecrübelerinizi ve deneyimlerinizi bizimle paylaşmaya devam edersiniz. 🙂
Merhabalar Aydın Bey,
Öncelikle nazik yorumlarınız için teşekkür ederim, faydalı olduğuna sevindim 🙂 Yazının ikincisini yayınlamak istedim aslında ama kimseden geri bildirim alamadığım için yayınlayamadım.
Hangi konulara değinmek gerekir? Hangi konular eksik kaldı veya hangi konular merak ediliyor? Veya bu yazıyı okuduğunuzda sizin aklınızda nasıl bir soru işareti yaratıyor?
Yine aynı şekilde siz de sadece “bazı sorulara” cevap bulduğunuzu söylediniz mesela. Peki bulamadıklarınız neydi? Bir başka yazıma konu olmasını isterim 🙂
elinize sağlık, büyük emek var.
Çok sağ olun Uğur Bey, beğenmenize sevindim 🙂
Elinize sağlık , çok faydalı bir yazı olmuş.
Üstte yorumunuzda “Yazının ikincisini yayınlamak istedim aslında ama kimseden geri bildirim alamadığım için yayınlayamadım.” yazdığınızı gördüm, geri bildirim almamanız bizim okumadığımız ve sizden değerli bilgileri öğrenmediğimiz anlamına gelmiyor. Siz ikincisini de yazın , sabırsızlıkla bekliyor olacağım ?
Merhabalar, yorumunuz için çok teşekkür ederim. 🙂 Sanırım ben kendimi yanlış anlattım. Gönderiye giren sayısını görebiliyorum ve bu sebeple aslında ilgi gördüğünü biliyorum ve bu konuda herkese teşekkür ediyorum. Ancak, ikinci bir yazı düzenleyebilecek kadar birbiriyle bağlantılı ve bu yazıda değinmediğim konu bulamadım. O yüzden yazı devam edemedi henüz. Yani bir nevi yazarın ilham problemi :))
Serdar Bey çok güzel bir yazı olmuş.. Yeni mezunum ve proje firmasında çalışmayı düşünüyorum .Fakat anlayacaksınız ki sanki bir şey bilmiyorum hissi var içimde.. Çünkü tecrübem yok.. Projeyi çizmek ile alakalı farklı yazılar yazarsanız sevinirim. Kablo seçimi,sigorta seçimleri,pano detayları vs.. bir projeyi proje yapan her şeyi yani.. Teşekkür ederim iyi çalışmalar..
Selamlar Onur Bey, yorumunuz için teşekkür ederim. Yeni mezun olarak o hissi hissetmeniz çok normal ama siz aslında iş hayatında size anlatılacak şeyleri anlayacak seviyedesiniz. Türkiye’deki teorik eğitimin gidiş yönü ve sonucu da budur zaten. Fırsat bulduğumda proje çizmek ile ilgili bir yazı yazabilecek kadar donanımlı mıyım bakacağım ve bir yazı oluşturabilecek olursam yayınlayacağım. Tekrar teşekkür ederim 🙂
Ellerine sağlık harika olmuş yazıyı ??
Selamlar, çok teşekkürler 🙂
İyi günler Süleyman bey öncelikle çok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık. Ben İTÜ Elektrik Müh. 1.sınıf öğrencisiyim ayrıca sitenizdeki birçok yazıyı okudum ve kafamda bir şeyler şekillenmeye başladı. Açıkçası aklımda pek çok soru var fakat değerli vaktinizi çalmak istemem bu yüzden sadece birkaç soru sormak istiyorum. Öncelikle TR’deki Elektrik Mühendisliği ile yurt dışındaki Electrical Engineering arasında fark var mıdır varsa ne tür farklar vardır? Bu soruyu sorma nedenlerimden biri, ben bu sene lisans eğitimime başladım ve ilk bölüm dersimde sunum yapan bir hocamız vardı, üst seviye bir hoca (kendisi 6 sene Amerikada çalışmış ) ve hocamız bu sene Elektrik Müh müfredatının değiştirileceğini, daha Amerikan tarzı sisteme dönüleceğininden bahsetti (ders planlarından da 2,3 ve 4. sınıf ders planlarının güncellendiği gözükmekte fakat henüz daha paylaşılmadı) örnek vermek gerekirse birçok dersi seçmeli hale getirip elektronik ve bilgisayar derslerinin alınmasından bahsetti. Böylelikle elektrik mühendisliğinden pek çok alana daha rahat yönelebileceğimizden bahsetti açıkçası bu böyle anlatılınca kulağa çok hoş geliyor fakat bu işler sektörde nasıl oluyor bir bilgim yok. İkinci sorum bildiğiniz üzere biz resmiyette sadece Elektrik Mühendisliği (Electrical Engineering) olarak gözüküyoruz (Elektrik-Elektronik müh olarak değil) fakat ülkemizde birçok iş ilanına baktığımda Elektrik-Elektronik mühendisliği gözüküyor, bu iş ilanlarına belirtilen niteliklere sahip elektrik mühendisleri de başvurabilir mi? aynı zamanda bunu sorma nedenlerimden biri Elektrik Mühendisliği lisans derecesine sahip biri yurt dışındaki Electrical Engineering lisans derecesi istenen iş ilanlarına başvurup başvuramayacağını öğrenmek. Üçüncü sorum ben öncelikle üretmeyi ve kendimi geliştirmeye çok düşkün biriyim yaşıtlarıma kıyasla farklı ideallerim var. Yurt dışında tecrübe edinip ülkemde kendimi büyük bir sanayici olarak görmek istiyorum (Siemens, Apple, Boeing tarzı markalaşmış firmalara hep imrenmişimdir.). Sizce doğru mühendislik alanında mıyım? sorularım bu kadardı umarım kendimi yeterince düzgün ifade edebilmişimdir. Cevaplarsanız çok mutlu olurum bu arada dün LınkedIN’den eklemiştim sizi, çalışmalarınızı dört gözle bekliyorum 🙂
Merhabalar Emir Bey,
Öncelikle nazi yorumunuz için teşekkür ediyorum. Sorularınızın cevapları çok çok uzun da olabilmekle birlikte elimden geldiğince özetleyerek cevaplayacağım. ?
Türkiye ile Yurtdışı arasında elektrik mühendisliğinde ne gibi farklar var;
– Açıkça belirtmek gerekirse bizden daha iyi ve standartlara bağlı bir eğitim alıyorlar. Özellikle elektrik işlerinin yapımı konusu daha da kritik bir konu olduğu için. Çalışkanlık açısından Türkler daha iyi olmakla beraber, iş bilme açısından yurtdışındakiler genellikle daha iyi seviyedeler.
– Bir iş yapılırken kesinlikle prosedürlere, yönergelere uyuluyor. Herhangi bir esnetme olmuyor. Kesinlikle insan sağlığı her zaman ön planda.
– Hiyerarşi ve bize davranış şekli çok farklı. Örneğin ben şu anda Commissioning (Devreye Alma) Engineer olarak çalışıyorum. Ben burada bu işin bir süpervizörü olarak görülüyorum. Yani benim bu işi zaten yapmayı bildiğimi düşünüyorlar. Eğer bir eksiğim olduğunu hissedersem, ben söylemeli ve ek eğitim istemeliyim. Müdürlerimin görevi ise sadece benim çalışmamı kolaylaştırmak. Beni ve ilerlememi takip etmek değil.
Diğer sorduğunuz konuyu ise ayrıca cevaplamak istedim. Şu anda bütün dünya elektronik, bilgisayar ve yazılım üzerine odaklanıyor. Buna özellikle Amerikan sistemi demeye gerek yok ama katma değer sağlayacak işler için daha faydalı olacağı kesin. Katma değer sağlayacak işler de açıkçası R&D, high tech, data, big data, IoT, Industry 4.0, AI, vb. olarak çoğaltılabilir. Ve evet, dersleri bu konular üzerine alırsanız pek çok alana daha kolay yönelebilirsiniz. Tabii bu noktada şunun hep farkında olmak lazım, klasik elektrik mühendisine de, elektrik var olduğu sürece her zaman ihtiyaç duyulacaktır.
Bir başka sorunuzun cevabı olarak, Türkiye’de elektrik mühendisi, elektrik-elektronik mühendisinden daha önceden beri tanınıyordu. Daha özellikli olan elektrik mühendisi olmaktır ve eğer gerekli yeteneklere sahipseniz her zaman elektrik-elektronik mühendislerinin işini yapabilirsiniz. Avrupa’da ise şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla elektronik işlerini yapan kişilere de elektrik işlerini yapan kişilere de elektrik mühendisi deniliyor. Ve siz de bu pozisyonlara başvurabilirsiniz.
İdealleriniz için de, şahsi fikrimi sorarsanız doğru mesleklerden birindesiniz. Açıkçası böyle bir kariyer yolunu ben izlemek istesem sanırım ilk sırada Endüstri Mühendisliğini, o olmadı Makine Mühendisliğini, o da olmadı Elektrik Mühendisliğini seçerdim.
Cevapların yeterli olduğunu umuyorum. Eğer yine de merak ettiğiniz bir şey olursa cevaplamaktan memnuniyet duyarım. 🙂